Ana SayfaTarihi BilgilerGezilecek Yerler

Yeni Kuğu Taş Sarayı (Neuschwanstein)

 Almanya'nın en zengin ve turistik eyaleti olan Bavyera'da bulunan Neuschwanstein Şatosu "Romantik Yol" olarak adlandırılan gezi güzergahını dola

Doğu Afrika’da Görülmesi Gereken 12 Yer
Kuril Adaları
Trevi Çeşmesi Fontana di Trevi

 Almanya’nın en zengin ve turistik eyaleti olan Bavyera’da bulunan Neuschwanstein Şatosu “Romantik Yol” olarak adlandırılan gezi güzergahını dolaşan milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Tempo Tur ile düzenlediğimiz Romantik Yol Almanya ve Avusturya’nın göller bölgesi turumuzda gezdiğimiz bu şato, hem nefis görselliğe hem de ilginç bir hikayeye sahip.

Bu şatodan önce, aynı bölgede 14. yüzyılda Bavyera Kralları tarafından yapılan küçük bir kale bulunuyormuş. Eski şato zamanla yıkılmış olsa da 1800 lü yıllarda henüz prens olan Ludwig’in çocukluğuna ve taç merasimine şahitlik etmiş. Prens çocukluğu boyunca eski kalenin etrafında sürekli yürüyüşlere çıkar, eski şovalyelerin masallarını diler, hayaller kurar ve yıkık kalenin kalıntılarda keşifler yaparmış. Böylece çocukluğunda bu bölgeye duygusal bir bağı oluşmuş.

II.Ludwig ünvanı ile Bavyera Kralı olduktan sonra , 13 Mayıs 1868’de kendisinin hayranı olduğu ünlü Alman bestekarı Richard Wagner’e bir mektupta şunları yazmış;

“Eski Alman şövalyelerinin otantik tarzındaki Pöllatschlucht’a yakın eski harap kalenin Hohenschwangau’sunu yeniden inşa etmeyi planlıyorum. Oradan, muhteşem Säuling dağlarına, Tirol dağlarına ve daha sonra da ovaya kadar her yer görülebilecek. ..”

Bu hayalini gerçekleştirmek üzere, Bavyera Kralı II. Ludwig , 1868’de Neuschwanstein Kalesi için ilk planlama ve hazırlıkları başlattı. Temeli 5 Eylül 1869’da atıldı. Bu kaleyi inşa etmek için dönemin en gelişmiş teknolojileri kullanıldı. Kalenin yapımında elektrik, sıhhi tesisat, ısı ve vapur gibi yeni icatlar kullanılmış ve bu icatların bölgeye tanıtılmasını bizzat kralın kendisi üstlenmişti.

Kalenin özel alanlarından biri olan “Mağara Odası”, sarkıtlar ve bir şelale ile süslenen yapay bir mağara şeklindedir. Wagner’in operası “Tannhauser” da bu mağara anlatılır.
Kral II. Ludwig’in gizemli ölümünden kısa bir süre sonra ziyaretçilere açılan ve yıllar boyunca “Almanya’nın simgesel yapısı” olan şato, “dünyanın sekizinci harikası” olarak kabul edilir.
Kale taştan yapılmış ve diğer kaya türleri ile desteklenmiştir. Beyaz kireç taşından olan cephe yüzeyleri, Schwangau Alterschrofen bölgesinin yakınındaki taş ocağından getirilmişti. Yirmi yıldan uzun süren inşaatında, yüzlerce işçi ve zanaatkâr istihdam edilmişti.

Yorumlar

Wordpress: 0
    Disqus: 1