Dünyanın en ünlü fizikçilerinden Isaac Newton, yerçekimi yasasını keşfetmesinin yanı sıra teolojiye olan ilgisiyle de dikkat çekiyordu. 1704...
Dünyanın en ünlü fizikçilerinden Isaac Newton, yerçekimi yasasını keşfetmesinin yanı sıra teolojiye olan ilgisiyle de dikkat çekiyordu. 1704 yılında kaleme aldığı bir "kıyamet" mektubunda Newton, dünyanın sonunun ne zaman geleceğini hesapladığını ve bu tarih için 2060 yılına işaret etti.
Newton, İncil’deki Daniel Kitabı'ndan yola çıkarak dünyanın sonunu hesapladı. 18. yüzyılda yazdığı bu mektubunda, Kutsal Roma İmparatorluğu'nun kuruluşundan 1260 yıl sonra büyük felaketlerin yaşanacağı, ardından ise dünyanın 35 yıl içinde "yeniden başlayacağı" öne sürülüyordu. Newton, bu tarihi hesaplamalarda İncil’deki simgesel zaman dilimlerini kullanarak önemli tarihsel olaylarla ilişkilendirdi. Örneğin Roma’nın Kudüs'ü ve tapınağını yıkması (MS 70), Papa’nın otoritesinin güçlenmesi (MS 800) ve Papa 7’nci Gregory’nin dönemi (MS 1084) gibi olaylarla zaman dilimlerini bağdaştırdı.

Newton, dünyanın sonunun 2060’tan önce gelmeyeceğini belirtse de, 2132 ile 2370 yılları arasında kıyametin yaşanabileceğini düşündü. Newton, bu süreçten sonra İsa ve azizlerinin yeryüzüne dönerek 1000 yıl sürecek bir barış krallığı kuracağını öngördü.
Newton, kıyamet mektubunun devamında dönemin kehanetçilerine bir eleştiride bulundu. “Bunu, sonun ne zaman geleceğini iddia etmek için değil, sıkça tahmin edip başarısızlığa uğrayarak kutsal kehanetleri itibarsızlaştıran hayalperestlerin aceleci tahminlerine son vermek için söylüyorum” diyerek kehanetçilerin erken tahminlerini eleştirdi.
Newton, kıyamet mektubunun devamında dönemin kehanetçilerine bir eleştiride bulundu. “Bunu, sonun ne zaman geleceğini iddia etmek için değil, sıkça tahmin edip başarısızlığa uğrayarak kutsal kehanetleri itibarsızlaştıran hayalperestlerin aceleci tahminlerine son vermek için söylüyorum” diyerek kehanetçilerin erken tahminlerini eleştirdi.
Bir Yeni Çağın Başlangıcı: Newton’ın Doğa Felsefesi
University of King’s College profesörü Stephen D. Snobelen, Newton’ın bu kehanetlerinin sadece bir kıyamet ilanı olmadığını, aynı zamanda yeni bir çağın başlangıcı olduğuna dikkat çekiyor. Newton’un, din ile bilimi birbirinden ayırmadan hayatı boyunca Tanrı’nın hakikatlerini doğada ve Kitab-ı Mukaddes’te aradığı belirtiliyor.
Mektup Şu An Kudüs İbrani Üniversitesi’nde Sergileniyor
Newton’ın kıyametle ilgili yazdığı bu mektup, günümüzde Kudüs İbrani Üniversitesi’nde sergileniyor. Mektup, hem bilim hem de dinin birleştiği ilginç bir bakış açısı sunuyor, Newton’ın hayatındaki derin teolojik düşüncelerin izlerini taşıyor. Newton, tarihteki pek çok kehanetçiden farklı olarak, bilimsel hesaplarla kıyamet senaryosunu oluşturdu ve bu düşüncelerini sadece gelecekteki felaketlere dair bir uyarı değil, aynı zamanda yeni bir dünyanın doğuşu olarak da yorumladı.
University of King’s College profesörü Stephen D. Snobelen, Newton’ın bu kehanetlerinin sadece bir kıyamet ilanı olmadığını, aynı zamanda yeni bir çağın başlangıcı olduğuna dikkat çekiyor. Newton’un, din ile bilimi birbirinden ayırmadan hayatı boyunca Tanrı’nın hakikatlerini doğada ve Kitab-ı Mukaddes’te aradığı belirtiliyor.
Mektup Şu An Kudüs İbrani Üniversitesi’nde Sergileniyor
Newton’ın kıyametle ilgili yazdığı bu mektup, günümüzde Kudüs İbrani Üniversitesi’nde sergileniyor. Mektup, hem bilim hem de dinin birleştiği ilginç bir bakış açısı sunuyor, Newton’ın hayatındaki derin teolojik düşüncelerin izlerini taşıyor. Newton, tarihteki pek çok kehanetçiden farklı olarak, bilimsel hesaplarla kıyamet senaryosunu oluşturdu ve bu düşüncelerini sadece gelecekteki felaketlere dair bir uyarı değil, aynı zamanda yeni bir dünyanın doğuşu olarak da yorumladı.
YORUMLAR