İnsanlar yıllar boyunca parfümü birçok farklı şekilde kullandılar.Parfüm, moda endüstrisinde temel bir ürün olmadan önce, asaleti ayırt etmek için kul
İnsanlar yıllar boyunca parfümü birçok farklı şekilde kullandılar.
Parfüm, moda endüstrisinde temel bir ürün olmadan önce, asaleti ayırt etmek için kullanılıyordu. Pek çok kültürde, sadece üst sınıflar pahalı ve nadir oldukları için parfümlü ürünlere erişebiliyordu.
Kayıtlara geçen ilk parfüm üreticisi ise, Tapputi adında bir kadın kimyagerdi. Mezopotamya’da MÖ 20. yüzyıldan kalma bir kil tablette bu durumu kanıtlayan hikayeler bulundu. Parfümün ortaya çıkmasından sonra, çağlar boyunca, farklı medeniyetler bu büyülü kokuları pek çok farklı şekilde kullandılar.
Antik Mısır
Koku, Mısır asilleri arasında büyük önem taşıyordu. Bundan dolayı Mısır mitolojisi tanrı Nefertem’i parfümün efendisi olarak bile not eder. Hatta, genellikle eski parfümlerde ortak bir bileşen olarak kullanılan nilüfer çiçeğini taşırken tasvir edilir. Mısırlılar, doğal malzemeleri kokusuz yağlarla damıtarak parfüm yaptılar. En popüler kokular yerel çiçeklerden, meyvelerden ve aromatik ağaçlardan elde edilenlerdi. Ayrıca tütsü de törenlerde kullanılan önemli enstrümanlardan biriydi. Bununla birlikte tütsü ticareti Mısır’ın uluslararası ticaretinde büyük rol oynamıştır. Kraliçe Kleopatra ve Kraliçe Hatshepsut gibi büyük Mısır liderlerinin vücutlarında, odalarında, banyolarında güzel kokmak için parfüm kullandıkları ve öldükleri zamanda kendileriyle birlikte mezarlarına parfüm götürdükleri de söyleniyor.
Antik Persler de, kokudan en az Antik Mısırlılar kadar büyülenmişlerdi. Hatta yüzlerce yıl boyunca parfüm ticaretine hükmettiler ve yağ bazlı olmayan parfümün mucitleri olarak kabul ediliyorlar. Parfüm, Pers asilleri ve kraliyet ailesi arasında yüksek bir yere sahipti. Pers krallarının genellikle arkadaşlarının ve akrabalarının kullanmasına izin verilmeyen kendi “imza kokuları” vardı. Bununla birlikte, Kral Persepolis Darius sık sık parfüm veya tütsü şişelerini tutarken resmedilir. Kral Xerxes de, kokularda sıklıkla kullanılan zambak çiçekleriyle resmedilmiştir. Antik Persler’de parfüm yapma ekipmanı ve esans atölyelerinin yaygın olduğu ve farklı kokular ve damıtma işlemlerini denemeyi sevdikleri de belgelenmiştir.
Antik Romalılar ve Yunanlılar, parfüm üretim süreçlerini çok dikkatlice belgelediler. Bu sebepten ötürü, günümüzde bazı Greko-Romen kokuları yeniden yaratılabildi. Bu kokulardan bir tanesi MÖ 1850 yılına kadar uzanmaktadır. Antik aşk tanrıçası Afrodit, tapınaklarında ve ibadetleri sırasında parfüm ve çeşitli kokular kullanmıştır. Ancak parfüm sadece dini amaçlarla kullanılmıyordu. Küçük bir çiftçi köyünden küresel bir merkez üssüne Roma’nın dönüşümünün büyük bir parçasıydı. Romalıların yılda yaklaşık 2.800 ton ithal tütsü kullandıkları tahmin ediliyordu. Bu kokular, halka açık hamamlarda ve cilt ve saç için üretilen parfümler gibi vücut bakım ürünlerinde de kullanıldı. Yaşlı Plinius gibi bazı Romalılar, zenginliğin sembolü olması ve savurganlığı yaygınlaştırması nedeniyle parfüm kullanımını kınadılar. Roma ekonomik olarak düştüğünde, bu tür lüksler yasaklandı ve parfüm yüzlerce yıl boyunca Avrupa’da tekrar aynı popülerliğine ulaşamadı.
Her ne kadar Romalılar ve Yunanlılar parfüme sırtlarını dönsede, diğer kültürler bu büyülü kokulardan keyif almaya devam etti. Örneğin parfüm, törenlerde ve tapınaklarında kullanılan kutsal Hint Tantrik ritüellerinin merkezinde yer alıyordu. Eski Çinliler, yazdıkları mektuplar gibi birçok günlük objeye parfüm sıkıyorlardı. Ayrıca evler ve ibadethaneler gibi belirli yerlerde de yaygın bir şekilde parfüm kullandılar. Çinliler ayrıca parfümün bir odayı hastalıktan kurtarmaya yardımcı olabileceğine inandıkları için de parfüm kullanıyorlardı. Bundan dolayı, genel olarak, parfümü vücutlarına uygulamaktan daha çok, etraflarındaki objelere ve içinde bulundukları dünyayı aromalandırmak ve temizlemek için kullanmaya odaklandılar. Daha sonralarda ise, Sui ve Song hanedanları sırasında, soylu Çinliler kişisel parfümler kullanmaya başladılar. Bu sebeple İpek Yolu üzerinden farklı ham madeler ithal ettiler. Yuan, Ming ve Qing hanedanları zamanında ise, koku kullanımı halk arasında yayılmaya başlamıştı. Oryantal ağırlıklı üretilen kokuların çoğu aynı zamanda ilaç olarak da kullanılıyordu.
Haçlı Seferleri sırasında, MS 11. yüzyılda, haçlılar koku yapım malzemeleri ve tekniklerini Avrupa’ya geri getirmeye başladılar. Bir çok farklı damıtma tekniği de dahil olmak üzere bu malzemeleri uzak ve orta doğudan elde ettiler. Hıyarcıklı veba sırasında doktorlar, hastalığı önlemek için şifalı bitkiler, baharatlar ve yağlarla dolu kuş gagasına benzeyen maskeler takarlardı. Kokulu yağların ve hoş kokulu aromaların “zararlı kokuyu” ortadan kaldırabileceği inancı, orta çağ Avrupa’sında koku kullanımının popülaritesinin artmasına özellikle de bu maskeler sayesinde yardımcı oldu. 14. yüzyıla gelindiğinde ise İtalyanlar parfüm yapım sürecini neredeyse mükemmel hale getirdiler ve sıvı parfümler katı parfümlerin yerini almaya başladı. Marco Polo ve etrafındaki kişiler seyahatlerinden birçok benzersiz aromayı Avrupa’ya geri getirerek Venedik’i büyük bir parfüm ticaret merkezine dönüştürdü. Fransız kralıyla 1519’da evlenen zengin bir İtalyan olan Catherine de Medici, Avrupa’nın geri kalanına parfümü yaymaya başladı. İtalyan parfümeri Rene le Florentin, portakal çiçeği ve bergamottan onun için imza niteliğinde bir koku yarattı. Ayrıca Macaristan Kraliçesi Elizabeth gibi diğer soylular da, parfümün popülaritesinin Avrupa’ya yayılmasına yardımcı oldu. Bu dönemler, parfümün genel kullanımda yaygınlaşmaya ve bir moda aksesuarı olarak kullanılmaya başladığı zamanlardı. Düzenli banyo yapmak hala popüler olmayan bir uygulama olduğundan, bu kokular vücut kokularının kokusunu örtmek için kullanılıyordu. Avrupalı erkekler ve kadınlar vücutlarına, kıyafetlerine ve peruklarına parfüm sıkarlardı.
Parfüm yapımında kullanılan yöntemler çağlar boyunca büyük ölçüde değişti ve gelişim gösterdi. Kokulu malzemeleri bir çeşit kese içinde taşıma yöntemi ile başlayan bu serüven daha sonralarda ise bugün kullanmış olduğumuz şişelenmiş parfüm halini aldı.
İlk parfüm, ağaç kabuğu, odun, kökler, yapraklar, çiçekler ve tohumlar gibi doğal malzemeler kullanılarak yapıldı. Parfüm yapımının ilk kanıtı Mısır ve Mezopotamya’ya uzanmakta. Daha sonra ise Persler ve Romalılar tarafından üretiminin yapıldığını görmekteyiz. Bu eski uygarlıklar, genellikle dini törenlerde kullanmak veya vücutlarını mesh etmek için ilk parfüm türlerini oluşturdu. Mür ve tütsü ağaçlardan çıkarılıp tütsü haline getirilirken, gül ve nane gibi diğer bitkiler ise yağlarla damıtılarak kullanılıyordu. Ticaret yolları büyüdükçe ve genişledikçe, egzotik baharatlar ve otlar gibi daha geniş bir koku çeşidi kullanılabilir hale geldi. İlk parfüm şişeleri ise ahşap ve kilden yapılmış kaplar olarak başladı ve yıllar içinde güzel renkli cam şişelere dönüştü. El boyaması vazolar ve hatta oyulmuş değerli taşlar da parfüm ve koku taşımak için dönem dönem kullanıldı.
Her antik kültürün parfüm ve koku için farklı kullanım alanları vardı. Çoğu kültür, ritüellerinde parfüm veya tütsü kullanıyordu. Hatta bazıları banyo yaptıkları suda ve güzel kokmak için vücutlarında da kullanılıyorlardı. Ayrıca kokular, başta Mısırlılar olmak üzere birçok kültürün cenaze töreninde bile kullanıldı. Parfümler ayrıca havayı temizlemek ve hastalıkları önlemek amacıyla da kullanıldı. Eski Çinliler ve Orta Çağ Avrupalıları, kokunun havayı temizlediğine ve hastalıkları önlediğine inanıyorlardı. Eski doktorlar, enfeksiyonları ve hatta akıl hastalıklarını tedavi etmek için parfümleri tıbbi amaçla bile kullanırlardı. Parfümün bir diğer kullanım amacı arasında ise yaşlanmayı geciktirme de yer almaktadır.
Günümüzde parfüm ve kokular milyonlarca insan tarafından popüler bir moda aksesuarı olarak kullanılmaktadır. Parfüm artık sadece zenginlerin ve asillerin kullandığı bir ürün olmaktan ziyade, artık kişisel zevkleri ve tarzı ifade etmenin eğlenceli bir yolu!
Yorumlar