Tayy-ı mekân, Bast-ı zaman; bir anda yok olacağı yerde yok olmak, var olacağı yerde var olmaktır. Mesafe ne kadar uzak olursa olsun, ister binlerce ki
Tayy-ı mekân, Bast-ı zaman; bir anda yok olacağı yerde yok olmak, var olacağı yerde var olmaktır. Mesafe ne kadar uzak olursa olsun, ister binlerce kilometre, ister binlerce senelik yol olsun, an içinde bir veya birkaç yere araçsız gitmek gibidir.
Tayy-ı mekân, Bast-ı zaman büyük evliyâların bazısında zuhur etmiştir. Hz. Pir’de durum şöyledir: Bir Ramazan günü akşam iftarına 70 yere söz vermiştir. Aynı zaman içinde oralarda bulunması lazımdır. Ertesi gün sabah namazından sonra söz verdiklerinden biri demiştir ki: Şeyh akşam iftarda bizim evde idi. Bize de iftara geldi diyenler çoğalmış, sayısı 70’i bulmuştur. En son evinden soralım demişler, sorduklarında, evden verilen cevap “bu gün bir yere gitmedi, yemeği evde yedi” olmuştur.
Başka bir deyişle Tayy-ı mekân ve Bast-ı zaman çok kısa bir sürede binlerce kilometrelik mesafeleri katetmektir. Yani bir mekan sınırlamasına tabi olmamak, herhangi bir araç kullanmadan uzak yerlere bir çırpıda gidip gelebilmektir ve zaman yolcuğu yapabilmek ve geçmiş ile geleceğe gidip gelebilmektir. Her iki kavram da tasavvufta yaygın olarak kullanılmıştır.
Yorumlar