Kökenler Kısaltma AnlamlarıTür. = Türkçe. Ar. =Arapça. Fars. = Farsça. Yun. = Yunanca. İbr. = İbranice. Fran. = Fransızca.Lat. = Latince Sür
OBA: (Tür.) Er. 1. Çadırlarda yaşayan göçebe ailelerin meydana getirdiği topluluk. 2. Genellikle bölmeli göçebe cadın. 3. Yabancı. 4. Zeka ya da yetenekleri olağanüstü işler başaracak kadar üstün olan kimse, dahi. 5. Ova.
OBUZ: (Tür.) Er. 1. Su kaynağı. 2. Akarsulardan oluşan küçük derecik. 3. İki derenin birleştiği dar yer. 4. Karların erimesiyle oluşan ufak dere.
ODHAN: (Tür.) Er. – Atak, hareketli ve canlı lider.
ODKAN: (Tür.) Er. 1. Canlı, coşkulu kimse. 2. Ateş kanlı. 3. Atak. Delidolu
ODMAN: (Tür.) Er. – Ateş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse.
OFLAS: (Tür.) Er. – (bkz. Oflaz).
OFLAZ: (Tür.). 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar uygun. 6. Cesur kabadayı. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OFLAZER: (Tür.) Er. – Oflaz er. Gürbüz, becerikli, eksiksiz, yiğit.
OGAN: (Tür.). – (bkz. Okan).
OGANER: (Tür.) Er. – Oğan er.
OGÜN: (Tür.). – Anımsanan belirli bir günde doğan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OĞANER: (Tür.) Er. – Oğan er.
OĞANSOY: (Tür.) Er. – Oğan soy.
OĞUÇ: (Tür.) Er. 1. Oymak. Hısım, akraba. 2. Bereket.
OĞUR: (Tür.) Er. 1. Uğur. 2. Samimi, içten dost. 3. Bir şey yapabilmek için ele geçen zaman ya da elverişli durum.
OĞURALP: (Tür.) Er. – Samimi, içten yiğit.
OĞURATA: (Tür.) Er. – Uğurlu ata.
OĞUŞ: (Tür.) Er. – Erkek çocuk.
OĞUZ: (Tür.) Er. 1. Mübarek, saf ve iyi yaratılışlı. 2. Genç, sağlam, güçlü. 3. Anlayışı kıt, bön. 4. Köylü. Tosun. 5. Türk efsanelerinde geçen büyük bir kahraman. Büyük bir Türk boyu.
OĞUZALP: (Tür.) Er. – Oğuz boyundan, yiğit, savaşçı.
OĞUZATA: (Tür.) Er. 1. Oğuz’a mensup, güçlü yiğit baba. 2. Oğuz kahramanı.
OĞUZBALA: (Tür.) Er. 1. Oğuz çocuğu. 2. Yiğit gürbüz çocuk.
OĞUZBAY: (Tür.) Er. – Oğuz bay.
OĞUZCAN: (Tür.) Er. – Oğuz can.
OĞUZER: (Tür.) Er. – Oğuz er.
OĞUZHAN: (Tür.) Er. 1. Yiğit han, hakan. 2. Oğuz boylarının efsanevi kahramanı.
OĞUZKAN: (Tür.) Er. – Damarlarında Oğuz kanı taşıyan.
OĞUZMAN: (Tür.) Er. – Güçlü, sağlam, iyi yürekli, dost kimse.
OĞUZTAN: (Tür.) Er. – Görkemli, aydınlık.
OĞUZTÜZÜN: (Tür.) Er. 1. Sağlam, yiğit. 2. Yumuşak huylu, sakin.
OKAN: (Tür.) Er. 1. Anlayışlı. Anlama, öğrenme. 2. Tanrı, oğuz.
OKANALP: (Tür.) Er. 1. Anlayışlı yiğit. 2. Tanrısal gücü olan yiğit.
OKANAY: (Tür.) Er. – Okan ay.
OKANDAN: (Tür.) Er. – Tanrı’dan gelen, Tanrı’nın verdiği.
OKANER: (Tür.) Er. – (bkz. Okanalp).
OKATAN: (Tür.) Er. – Ok atan.
OKATAY: (Tür.) Er. – Ok atay.
OKAY: (Tür.). 1. Baht, talih, şans. 2. Bahtlı, talihli. 3. Beğenme. 4. Satürn gezegeni. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OKBAŞ: (Tür.) Er. – Ok baş.
OKBOĞA: (Tür.) Er. – Hızlı ve boğa gibi güçlü.
OKBUDUN: (Tür.) Er. – Birlik içinde olan. Dürüst soya mensup.
OKCAN: (Tür.) Er. – Canlı, hareketli canı tez.
OKÇUN: (Tür.) Er. – Uzak, öte, uzakta bulunan.
OKDAĞ: (Tür.) Er. – Ok dağ.
OKDEMİR: (Tür.) Er. 1. Demir gibi sağlam ve atak. 2. Demirden yapılmış ok.
OKER: (Tür.) Er. – Hızlı, canlı, hareketli kimse.
OKERGÜN: (Tür.) Er. – Ok ergin.
OKGÜÇ: (Tür.) Er. – Ok gibi güçlü ve hızlı.
OKHAN: (Tür.) Er. – Hızlı, atak ve güçlü lider, han.
OKKAN: (Tür.) Er. – Ok kan.
OKMAN: (Tür.) Er. 1. Ok gibi hızlı, güçlü kimse. 2. Okçu. Kemankeş.
OKSAL: (Tür.) Er. – Ok sal.
OKSALMIŞ: (Tür.) Er. – Ok atmakla meşhur.
OKSAR: (Tür.) Er. – Ok atışına hazırlan.
OKSAY: (Tür.) Er. – Ok ve Say’dan birleşik isim.
OKSEV: (Tür.) Er. – Ok ve Sev’den birleşik isim.
OKSEVEN: (Tür.) Er. – Ok seven.
OKSU: (Tür.) Er. – Hızlı ve düzenli akan su.
OKŞAK: (Tür.) Er. 1. Benzeyiş. 2. Benzeyen, andıran.
OKŞAN: (Tür.) Ka. – Daima övülen, beğenilen insan ol.
OKTAN: (Tür.) Er. – Ok tan.
OKTAR: (Tür.) Er. – Ok tar.
OKTAY: (Tür.) Er. – Öfkeli, sinirli, kızgın.
OKTUĞ: (Tür.) Er. – Ok tuğ.
OKTUNA: (Tür.) Er. – Ok tuna.
OKTÜRE: (Tür.) Er. – Ok türe.
OKTÜREMİŞ: (Tür.) Er. – Ok türemış.
OKUŞ: (Tür.) Er. 1. Zeka, akıl, anlayışlılık (Öküs’ten). 2. Çağrı, davet.
OKUŞLU: (Tür.) Er. – Zeki, akıllı, anlayışlı.
OKUTAN: (Tür.) Er. – Eğitici, öğretmen.
OKUTMAN: (Tür.) Er. – Okutan, öğreten, öğretmen.
OKUYAN: (Tür.) Er. 1. Okumayı seven. 2. Çağıran, davet eden.
OKYALAZ: (Tür.) Er. – Ateş gibi canlı ve çabuk.
OKYAN: (Tür.) Er. – Ok yan.
OKYANUS: (Yun.) – Ana karaları birbirinden ayıran büyük deniz. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OKYAR: (Tür.) Er. – Ok yar.
OKYAY: (Tür.) Er. – Ok yay.
OLCA: (Tür.) – Savaşta düşmandan ele geçirilen mal, ganimet. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OLCAY: (Tür.) Ka. – Baht, talih, ikbal.
OLCAYTU: (Tür.) Er. – Bahtlı, şanslı, talihli.
OLCAYTUĞ: (Tür.) Er. – (bkz. Olcaytu).
OLCUM: (Tür.) l. Eli işe yatkın, becerikli, usta. 2. Kendini olduğundan üstün gösteren. 3. Hekimlik taslayan kimse. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OLDAÇ: (Tür.) Er. – Şişman, büyümeye, gelişmeye elverişli olan.
OLGAÇ: (Tür.) Er. – Olgun, yetişkin, iyi gelişmiş.
OLGUN: (Tür.) – Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OLGUNAY: (Tür.) – Olgunay, dolunay. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
OLGUNER: (Tür.) Er. – Olgun er. Yetişmiş, iyi gelişmiş kimse.
OLGUNSOY: (Tür.) Er. – Tanınmış soydan gelen.
OLGUNSU: (Tür.) Er. – Olgunsu
OLSAR: (Tür.) Er. – Adın duyulsun.
OMAÇ: (Tür.) – Hedef, gaye, amaç. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OMAY: (Tür.) 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Özet, öz. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ONAR: (Tür.) – Daha iyi bir duruma giren, mutlu olan. Hastalıktan, dertten kurtulan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ONARAN: (Tür.) Er. 1. Düzelten, yararlı bir duruma getiren. İyileştiren, tedavi eden. 2. Başaran, bitiren.
ONAT: (Tür.) 1. İyi, güzel, düzgün. 2. İyi yaratılışlı. 3. Doğru, dürüst nitelikli. 4. Kolay. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ONATKAN: (Tür.) Er. – Onat kan. Temiz, dürüst soydan gelen.
ONATSÜ: (Tür.) Er. – Güzel, dürüst asker. Nitelikli asker.
ONAY: (Tür.). -Uygun bulma, onaylama. Uygun yerinde. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ONBULAK: (Tür.) Er. – On bulak.
ONGAR: (Tür.) Er. – Kurtuluş.
ONGAY: (Tür.) Er. – Kolay.
ONGU: (Tür.) Ka. 1. Gönül rahatlığı, mutluluk, sağlık. 2. Bayındırlık, gelişmişlik.
ONGUN: (Tür.) 1. Eksiksiz, tam. 2. Verimli, bol, Bayındır. 3. Kutlu, uğurlu, beğenilen. 4. Kurtulmuş, onmuş. 5. Gelişmiş, gürbüz. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ONGUNALP: (Tür.) Er. – Kutlu, uğurlu, beğenilen yiğit.
ONGUNER: (Tür.) Er. – Gelişmiş, gürbüz genç.
ONGUNSU: (Tür.) Er. – Bol ve gür akan su.
ONGÜNER: (Tür.) Er. – Ongün-er.
ONGÜNEŞ: (Tür.) Er. – Ongün-eş.
ONUK: (Tür.) Er. – Sevgili, aziz.
ONUKER: (Tür.) Er. – Onuk er. Sevilen, sevgili insan, saygı değer.
ONUKTEKİN: (Tür.) Er. – Sevilen, sayılan güvenilir, emin insan.
ONUL: (Tür.) – İyileş, iyi ol, sağlıklı ol. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ONULTAN: (Tür.) Er. – İyileştiren, düzelten, sağlığına kavuşturan.
ONUR: (Tür.) Er. 1. İnsanın kendisine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref.
ONURAD: (Tür.) Er. – Onuruyla tanınmış ad.
ONURAL: (Tür.) Er. – Şan, şeref kazan.
ONURALP: (Tür.) Er. – Onuruyla tanınmış kimse. Yiğit ve onurlu.
ONURHAN: (Tür.) Er. – Onurlu han, hükümdar.
ONURKAN: (Tür.) Er. – Onurlu, soylu kandan gelen.
ONURSAL: (Tür.) Er. – Onurla ilgili. Saygı için verilen san.
ONURSAN: (Tür.) Er. – Onuruyla tanınmış, şerefli.
ONURSAY: (Tür.) Er. – Onur say.
ONURSEV: (Tür.) Er. – Onur sev.
ONURSOY: (Tür.) Er. – Onurlu soydan gelen.
ONURSU: (Tür.) Er. – Onur su.
ONURSÜ: (Tür.) Er. – Onurlu asker.
ORAK: (Tür.) Er. 1. Ekin biçme zamanı, hasat. 2. Ekin biçme aracı.
ORAL: (Tür.) Er. – Kuleyi, şehri ele geçir, zaptet.
ORALMIŞ: (Tür.) Er. Kale, şehir almış.
ORAN: (Tür.) Er. 1. Ölçü, nispet, derece. Ölçülü, hesaplı. 2. Tahmin. 3. Anlayışlı. 4. Abartma, abartı. 5. Özel işaret, nişan.
ORAY: (Tür.) 1. Ateş gibi kızıl renkte ay. 2. Şehirli, şehirde yaşayan. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ORBAY: (Tür.) Er. – Ordu komutanı. Ordu beyi.
ORBEK: (Tür.) Er. – Şehir beyi.
ORBEY: (Tür.) Er. – Bekçi muhafız.
ORCAN: (Tür.) Er. 1. Bey can. 2. Üstün, kıdemli kişi.
ORCANER: (Tür.) Er. – (bkz. Orcan).
ORÇUN: (Tür.) Er. – Ardıllar, halefler.
ORGUN: (Tür.) Er. – Gizli saklı.
ORGUNALP: (Tür.) Er. – Orgun alp.
ORGUNTAY: (Tür.) Er. – Orgun tay.
ORGÜL: (Tür.) Ka. – Ateş gibi kırmızı renkte gül.
ÖRGÜN: (Tür.) Er. – Sıcak gün.
ORGUNALP: (Tür.) Er. – Örgün alp.
ORHAN: (Tür.) Er. – Şehrin yöneticisi, hakimi. Orhan Gazi: Osmanlı imparatorluğunun ikinci padişahı.
ORHON: (Tür.) Er. – (bkz. Orhun).
ORHUN: (Tür.) Er. 1. Orta Asya’da bir ırmak. 2. Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında.
ORKAN: (Tür.) Er. – Or kan.
ORKİDE: (Fran.) Ka. – Çiçeklerinin güzelliği nedeniyle seralarda yetiştirilen değerli bir süs bitkisi.
ORKUN: (Tür.) Er. – (bkz. Or hun).
ORKUT: (Tür.) Er. – Kutlu, uğurlu şehir.
ORKUTAY: (Tür.) Er. – Or kut ay.
ORTAÇ: (Tür.) Er. 1. Tepe, ozanların bulunduğu. 2. Mirasçı. 3. Veliaht. 4. Sıfat fiiller.
ORTAN: (Tür.) Er. – Ateş renginde kızıl tan.
ORTANCA: (Tür.) 1. Pek çok türü bulunan süs bitkisi. 2. Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasındaki kardeş. İsim olarak kullanılmaz.
ÖRTÜN: (Tür.) Er. – Ortanca kardeş.
ORTUNÇ: (Tür.) Er. – Ateş renginde tunç.
ORUÇ: (Tür.) Er. – İslam’ın beş şartından birisidir. Tan yerinin ağarmasından güneş batana kadar Allah rızası için yiyip içmekten cinsi münasebetten sakınmak. İbadet. Savm. -Oruç Reis; Önceleri Cezayir’de olup daha sonra Osmanlı donanmasına katılan ünlü denizci.
ORUK: (Tür.) Er.l. Aile, oymak. Göçmen olarak gelip bir yere yerleşen. 2. Yol, çare, imkan.
ORUN: (Tür.) Er. 1. Özel, yer. Önemli bir görevlinin çalıştığı yer, makam. 2. Gizli, habersiz. 3. Huy, yaratılış.
ORUS: (Tür.) Er. – Eski uygur adlarındandır. “Talih, baht, saadet” anlamındadır.
ORUZ: (Tür.) Er. – Düşün, düşünce.
OSKAN: (Tür.) Er. – Akıllı.
OSKAY: (Tür.) – Neşeli, mutlu. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OSMAN: (Ar.) Er. 1. Bir tür kuş ya da ejderha. 2. Hz. Muhammed (s.a.s)’in damadı ve Hz. Ömer’den sonra devlet başkanı olan III. halife. 3. Osmanlı devletinin kurucusu, Osman Gazi.
OTAC: (Tür.). – Hekim, doktor. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OTARAN: (Tür.) Er. – Hayvanları otlatan çoban.
OTAY: (Tür.) – Ateş renginde ay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OYA: (Tür.) Ka. 1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ ya da firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik.
OYAL: (Tür.) – Oy al. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OYALP: (Tür.) Er. – Oy alp.
OYANALP: (Tür.) Er. – Oğan alp. Güçlü yiğit.
OYHAN: (Tür.) Er. – Oy han.
OYKAN: (Tür.) Er. – Oy kan.
OYKUT: (Tür.) Er. – Oy kut.
OYLUM: (Tür.) 1. Vadi, koyak. Çukur, oyuk. 2. Bir cismin uzayda kapladığı boşluk. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OYMAN: (Tür.) Er. – Görüş, düşünce sahibi.
OYTUN: (Tür.) 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. Alçak yer, ova. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OYTUNÇ: (Tür.) Er. – Oy tunç.
OYUM: (Tür.) – Oymak işi. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OZAN: (Tür.) Er. 1. Şiir yazan, şair. Halk şairi. 2. Şakacı, tatlı, güzel konuşan.
OZANALP: (Tür.) Er. – Şiir söyleyen tatlı dilli yiğit.
OZANER: (Tür.) Er. – Ozan er.
OZANSOY: (Tür.) Er. – Güzel konuşan, şiir yazan bir soydan gelen.
OZANSÜ: (Tür.) Er. – Güzel konuşan, şiir yazan asker.
OZGAN: (Tür.) Er. – Öne geçen, kazanan, başarılı.
Yorumlar