Ana SayfaBatıl İnançlar

Çocuklar ile İlgili Hurafeler

"Henüz ergin kişi niteliğine erişmemiş insan yavrusu" diye tanımlanan çocuk, hiç kuşkusuz en sevimli yaratıktır. Onlar, gönlümüzün eğlencesi, evleri

Dünyada Batıl İnançlar
Rusların İlginç Batıl İnançları
Merdiven Altından Geçmek…
cocuklar ve hurafeler

“Henüz ergin kişi niteliğine erişmemiş insan yavrusu” diye tanımlanan çocuk, hiç kuşkusuz en sevimli yaratıktır. Onlar, gönlümüzün eğlencesi, evlerimizin neşesi, mutluluğumuzun tatlı meyveleridir.

Çocuk yüce Allah’ın insana lütfettiği bir nimet, pahası biçilmez kıymet ve en değerli bir emanettir. Bu emanete sahip çıkmak, onu en iyi şekilde korumak ve kollamak hem insanî hem de dinî görevimizdir.

Çocuklar yarınlarımızın umudu, neslimizin teminatıdır. Çocuklarını korumayan toplum, yeryüzünden silinmeye mahkûmdur. Bu nedenle onlara karşı en büyük sorumluluğumuz beden ve ruh sağlıkları yönünden onları en iyi şekilde yetiştirmek eğitimlerini ihmal etmemektir. Onları her türlü tehlikeye karşı korumak en başta gelen ödevimizdir. Marifet çocuk dünyaya getirmek değil, dünyaya gelen çocuğa dünyayı zehir etmemektir.

Gerçek böyle olmasına rağmen, maalesef çocuklarla ilgili bir sürü hurafe ortaya çıkmış ve pek çok çocuk, bu batıl inanışlar yüzünden hayatından olmuştur.

İşte çocuklarla ilgili olarak söylenen hurafelerden bazı örnekler:

— Çocuğun yattığı odadaki örtü altına kurumuş insan dışkısı konursa, çocuk cinnilerin şerrinden korunurmuş,

— Yeni doğan çocuğun beşiği altına türbe ve kabirlerden toprak getirilip konursa çocuğu cadı boğmazmış. (Buna bazı yerlerde cüher almak denilmektedir.)

— Çocuk fıtık doğarsa, kilotu çalı ağacının bir dalı yarılarak arasından geçirilince fıtığı iyileşirmiş.

— Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse ya arsız ya da hırsız olurmuş.

— Yeni doğan çocuk, bayram günü bir dişi eşeğe ters bindirilip köyün etrafında dolaştırılırsa ömrü mutlu geçermiş.

— Çocuğun doğduğu yerde elişi yapılırsa göbeği düşmezmiş.

— Cuma günü çocuğun ayakları bir camii kapısında bağlanır, Cuma namazından sonra çözülürse hastalığa tutulmazmış!

— Erkek çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa, sünnet acısız ve kolay olurmuş (Kıbrıs).

— Bebek ayakları altından öpülürse talihsiz olurmuş (Kıbrıs).

— Boyu ölçülen çocuk kısa kalırmış!

— Çocuğun boyu metre ile ölçülürse ömrü kısa olurmuş!

— Sünnetsiz ölen çocuğun parmaklarından birinin kırılması gerekirmiş!

— Küçük çocukların yüzünde yara çıkarsa, deniz kenarında yaşayan ve denize giren biri tarafından okunup yüzü meshedilirse yaraları iyileşirmiş.

— Çocuk dünyaya geldikten sonra yıkanıp tuzlanır ve sofraaltı denilen beze (örtüye) sarılırsa tokgözlü olurmuş.

— Çocuğun göbeği,cami duvarına veya avlusuna gömülürse dindar, medresenin bahçesine (okulun) veya avlusuna gömülürse âlim, ahıra gömülürse malcı olurmuş. Ayrıca suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarıda olmazmış. Daha neler neler!..

Bu söylenenlere dikkat edilirse, çoğu çocuğun sağlığına zarar verici inanışlar olduğu hemen anlaşılır. Ne çare ki bu uydurmalara kanan pek çok insanımız vardır.

Yorumlar

Wordpress: 0
    Disqus: