Hindistan'a mensup bir din olan Caynizm, bazı bilginlerce bir mezhep veya tarikat olarak görülmüştür. Caynistlerin sayıları 3 milyon civarındadır. Bu
Hindistan’a mensup bir din olan Caynizm, bazı bilginlerce bir mezhep veya tarikat olarak görülmüştür. Caynistlerin sayıları 3 milyon civarındadır. Bu dinin kurucusu Mahavira (M.Ö. 599-527) olarak gösterilirse de, aslında Caynizm Parsva’ya (M.Ö. VIII. yüzyıl) kadar geri giden bir geçmişe sahiptir. Parsva’nın ortaya koyduğu doktrini Mahavira geliştirmiş ve sistemieştirmiştir. Batılı yazarlar Mahavira’yı önceleri bu dinin kurucusu olarak gösterirlerken şimdi onu reformcu olarak nitelendirmektedirler.
1- Mahavira’nın Hayatı
Benares’te doğduğu kabul edilen Parsva’ya, “Parsvanatha” (muzaffer) adı verilmiştir. Parsva, dünya hayatını terk etmiş; her şeyi öğrenince vaaza başlamıştır. Yüz yaşında ölünceye kadar, aylarca perhiz yapmıştır. Parsva, Mahavira ve Budda’nın hayat hikâyeleri arasında büyük benzerlikler dikkati çekmektedir. Her üçü de kşatriya (prensler ve savaşçılar) kastındandır.
Parsva’nın doktrini ve cemaati, Vesali’li bir prens olan Vardhama-na tarafından yenileştirilmiş ve geliştirilmiştir. Vardhamana, otuz yaşında evini, karısını ve çocuğunu terketmiş; rahiplik elbisesi giymiş ve rahiplik işareti olarak saçından beş perçem koparmıştır. Bir müddet sonra elbiselerini atarak çırılçıplak dolaşmaya başlamıştır. Otuz ay murakabe egzersizlerinden sonra o, onüç sene kendisini şiddetli riyazete hasretmiş ve bir ağaç altında düşünceye dalmıştır. Ruh göçü (samsara) çemberinin özüne nüfuz edinceye kadar murakabe ile dolu bir züht hayatı yaşamış ve nihayet ruh göçünden kurtuluş yolunu bulmuştur. Bundan dolayı Vardhamana’a “büyük kahraman” anlamına Mahavira; “muzaffer” veya “insani ihtiraslardan kurtulmuş” anlamında Cina denilmiştir (Cina, Saskritçe bir kelime, bir terimdir).
Cina (Cayna),doktrinini asiller ve halk arasında yaymıştır. O, vaazlarını kutsal dil olan Sanskritçe ve mahallî Magadhi lehçesinde yapmıştır. Etrafında çeşitli kastlardan insanlar toplamış ve büyük bir cemaat oluşturmuştur. Otuz sene kadar bu işi yürütmüş ve 72 yaşlarında (M.Ö. 527’de) Bihar’da ölmüştür. Tirtankara (geçit yapan, tekrar edip duran doğum çemberi selinden geçit bulan; yol gösteren) olarak Ma-havira’ya ta’zim edilmiştir. Onun Nirvana’ya varışı, Caynist takvimin başlangıcı olmuştur. Caynizm kısa zamanda, önce Mahavira’nın memleketi olan Bihar-Orissa’da; daha sonra, M.Ö. III. Yüzyılda, bir kıtlık sebebiyle, Hindistan’ın güney ve batısında yayılmıştır. Ancak bu yayılma, rahiplerin giyinmesi konusundaki tartışmayı ve arkasından da bölünmeyi beraberinde getirmiştir.
Vardhamana taraftarlarına “Caynist” denir. Bu kelime, Mahavî-ra’ya atfedilen muzaffer anlamındaki Cina sıfatından türemiştir. Cina’nm doktrinine de “Caynizm” denilmiştir.
Mahavira’nın (Cina) çağı ve memleketiyle Budda’nınki aynıdır. Onların hayatları, inançları ve eserleri arasında benzerlikler vardır. Ma-havira, Budda’dan önce doğmuş; fakat Budda’nın doktrinini va’zettiği dönemi görmüştür. Her ikisi de Brahmanlara, onların âyin usûllerine düşmandır; umûmî ruh göçü teorisinden esinlenmektedir. Bu iki hareket, Brahmanların otoritesine karşı bir mukavemet; çoktanrıctlığa, çok katı kast sistemine ve kanlı kurbanlara karşı bir reaksiyondur. Aralarındaki fark, Caynistlerin zühde daha büyük bir yer ayırmaları ve kendi nefislerine işkencede daha aşırı gitmeleridir. Halbuki Buddizm, bu konuda daha müsamahakârdır. Caynistler ayrıca, heykeltraşlıkta, insanları tamamen çıplak göstermektedirler.
Caynizm, Brahmanların etkisine ve bazı Hint düşünce sistemlerine karşı olarak ortaya çıkmasına rağmen, Hint düşüncesinin genel çerçevesini ve bazı mabet âyinlerinde Brahmanlartn rolünü kabu! eder. Ahimsa’yı (şiddete gitmeme, öldürmeme) prensip olarak alır; her türlü yaratığı öldürmeyi yasak eder. Bundan dolayı ziraatla uğraşmaz, İş hayatını tercih ederler. Beslenme rejimi, oldukça sıkıdır. Beslenmeleri için biraz meyve ve biraz sebze kâfidir. İyi bir Caynist içtiği suyu, aldığı havayı süzmek zorundadır. Bunun İçin de daima ağzında bir bez taşır, küçük bir canlıyı öldürmemek için yürürken önünü süpürür.
2- Tanrı Anlayışı, Mezhepleri ve Kutsal Kitapları
Caynizm, ateist bir din olarak gösterilir. Bu ateizm tanrının varlığını, ruhun ebedîliğini, kurbanın faydasını, kurtuluşun İmkânını İnkâr etmek anlamında değildir. Mahavlra, Budda gibi, tanrı fikri üzerinde durmamış olsa bile, bazı Caynist mezheplerde tanrı inancının varolduğu anlaşılır. Tapınaklarında tanrı heykelleri bulunur. Fakat M.S. XV. Yüzyılda kurulan Sthanakavasi mezhebi, İlk Caynizmin tanrı tanımaz bir karaktere sahip olduğunu savunmaya ve tapınaklardaki heykelleri, resimleri reddetmeye başlamıştır.
M.Ö. III. Yüzyıldan itibaren rahipler arasında giyinme konusundaki tartışma, Caynistleri iki mezhebe ayırmıştır: 1) Digambara {hava giyinenler). Bunlar, Mahavira’ya uyarak tamamen çıplak gezerler. Daha sonra Müslümanlar onlara asgari bir elbise giymeyi kabul ettirmişlerdir. 2) Svetambara (beyaz giyinenler). Bu ismi, üzerlerine giydikleri beyaz elbiseden almışlardır.
Mahavira’nın vaazları önce sözlü olarak rivayet edilmiştir. Daha Sonra toplanan bir konsil, bu vaazların bir kısmını biraraya getirmeyi başarmış, ancak rivayetlerin büyük bir kısmının kaybolmasını Önleyememiştir. Sözlü rivayetlerden kalanlar, Mahavira’nın ölümünden on asır sonra toplanan “Beyaz giyinenler” konsili tarafından “Agama”lar veya “Siddhanta” adlı kitapta bir araya getirilmiştir. Bu kitap “Ganipidaka” diye de adlandırılmaktadır*. Bu kitapta, rahiplerin uyması gerekli kurallar, Caynizmin öğretileri ve efsaneleri yer almaktadır. Hava Giyinenler mezhebi, Beyaz Giyinenlerin bu kitabını apokrif (gayr-i sahih) saymakta ve onu kabul etmemektedir. Onlar, Caynistlerin bütün kitaplarının Hint filozofu Şankara tarafından yok edildiğini İddia etmektedirler. Kaybolan kitapların yerine, büyük üstadlarından dört kişilik bir grubun meydana getirdiği bir eseri koymaktadırlar. Bu kitap Caynistlerin kâinat tasavvurlarını, felsefelerini, ahlâk ve İbâdet hakkındaki görüşlerini ihtiva etmektedir. Bu kitapların sayısız tefsirleri olmuştur. Bu iki mezhebin sahih kabul ettikleri kitaplardan başka, pek çok İlahiyat, hikâye ve ahlâk kitapları da bulunmaktadır.
Caynist ahlâk prensibi, Mahavira’ya dayandırılan kutsal metinlerde yer almaktadır. Ahlâkî kurafiar rahip olmayanlarda bile oldukça serttir. Bu kurallar şu beş esastan ibarettir: Öldürmemek, yalan söylememek, hiçbir şekilde çalmamak, mümkün olduğu kadar cinsî münâsebetten kaçınmak, asgarî bir mal ile yetinmesini bilmek. Zühde götüren diğer hususlar İse, daha ziyade rahip ve rahibeler içindir. Bunların çoğunluğu manastırlarda yaşamaktadır.
Kendi inançlarını yayma çabası göstermeyen Caynistler, dürüstlüğe ve sade bir hayat yaşamaya büyük özen göstermektedir. Caynizmin gaye ve hedefi, ruhu doğumla ölüm arasında cereyan eden bağdan, karma’dan kurtarmak ve nirvana’yâ ulaştırmaktır. Ancak bütün ruhlar bu hedefe ulaşamaz, doğumla ölüm çemberinde ebediyen döner durur. Bunun yanında özel kabiliyete sahip ruhlar, sayısız vücutların sonunda nirvana’nın sükûnetine girebilir. Bunu gerçekleştirebilmeleri için karma maddesinin ruha nüfuz etmesini önlemeleri; ruhtaki mevcut karma’yı imha etmeleri gerekir. Karma’ya karşı kendini koruma, yukarıda bahsedilen beş yasağa uymakla olabilir. Bu beş yasağa uymak; sıkı bir disiplin, güçlüklere sabır, nefsin öldürülmesi, tahsil ve murakebe ile sağlanır. Kısacası sıkı bir züht hayatına girenler, dünyayı tamamıyla terkedebilen rahip ve rahibeler, ruh göçünden kurtulup nirvana’ya ulaşabileceklerini ümit edebilirler.
4- Âyin ve İbadet
Semada pek çok tanrının bulunduğuna; fakat onların da ruh göçüne mahkûm olduğuna, insanlara kurtuluş yolunda yardımları olamıyacağına inanırlar. Bununla beraber Caynist mabetlerde bulunan-heykeller takdis edilir. Önlerinde ilâhiler söylenir. Onlara meyve ve sebzeler sunulur. Önlerine lambalar ve tütsüler konur; putları yıkanır, yağlanır ve çiçeklerle süslenir. Tirtankaraların yaşadıkları kabul edilen yerler ziyaret edilir; dünyevî istekleri için onlara ve tanrılara duada bulunulur. Bazı Caynistler, Hindu tanrılarına bile dua ederler. Mabetlerinde-ki ibadetler, rahipler tarafından değil, halk tarafından idare edilir. Hin-duizm’in din adamı olan Brahmanlar, ücretle Caynist mabetlerde çalıştırılır.
Yorumlar