Toplum genelinde yapılan araştırmalara göre, hem ülkemizde hem de Dünya çapında en yaygın ilk 3 ölüm sebebinden birisi kalp ve damar hastalıkları olar
Toplum genelinde yapılan araştırmalara göre, hem ülkemizde hem de Dünya çapında en yaygın ilk 3 ölüm sebebinden birisi kalp ve damar hastalıkları olarak bilinmektedir. Bu sebeple, kalp hastalıklarının ortaya çıkmasına meydan veren ve kalbin sağlıklı çalışmasına engel olan faktörleri bilmek son derece önemlidir. Bu faktörler aşağıda açıklanmıştır:
Yaş Faktörü:
Genel olarak insanların yaşı ilerledikçe bazı hastalıklara daha yatkın hale geldikleri bilinmektedir. Bu hastalıkların başında ise kalple ilgili olan hastalıklar gelir. Ekseriyetle erkeklerde 45 yaş ve üstünde, kadınlarda ise 55 yaş ve üstünde kalp hastalığı riski daha genç oldukları döneme kıyasla önemli bir ölçüde artmaktadır. Bu durum tabii ki kişinin yaşı ilerlediği an bir kalp hastalığına sahip olacağını göstermez, ancak mevcut riskin eskiye kıyasla daha fazla olduğunu ve kişinin sağlığını korumak için bazı önlemler alması gerektiğini gösterir. Ayrıca bir diğer veri ise; kadınlara kıyasla erkeklerin kalp hastalıklarına daha erken yaşta yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğudur.
Sigara ve Diğer Tütün Ürünlerinin Kullanımı: Yapılan araştırmalara göre, dünyada 1.5 milyar civarında sigara içen insan bulunmaktadır. Hatta günümüzde bazı çocuk ve ergen yaşta kişiler bile sigara içme alışkanlığı edinmektedir. Sigara kullanmak, özellikle kalp krizi ve kalp damarlarının sertleşmesi hususunda oldukça zararlı ve kişinin yaşamını tehdit eden bir durumdur. Ayrıca sadece sigara kullanmak değil, sigara kullanan diğer kişilerin yanında bulunmak olarak bilinen pasif içicilik durumu da tıpkı sigara kullanmak kadar sakıncalı bir durumdur.
Ailede Kalp ve Damar Hastalığı Öyküsü Bulunması: Genetik faktörler birçok hastalıkta olduğu gibi kalp hastalıklarında da önemli rol oynamaktadırlar. Örneğin annesinde ya da babasında kalp hastalığı olan kişilerin yaşamlarının ileri dönemlerinde benzer kalp hastalıklarına sahip olma ihtimalleri normale kıyasla daha yüksektir. Bu durum özellikle hipertansiyon ve koroner arter gibi hastalıklarla kendisini belli edebilir.
Yetersiz Fiziksel Aktivite: Özellikle günümüzde insanlar eskiye kıyasla çok daha az hareket etmektedirler. Bu durumun; teknolojinin gelişmesi, uzaktan çalışma imkanları, televizyon, bilgisayar, cep telefonu ve benzeri şeylerle vakit öldürmek ve benzeri alışkanlıklara bağlantılı olduğu söylenebilir. Yetersiz fiziksel aktivite ve hareketsizlik; bir hafta içerisindeki 5 günlük bir sürede günde en azından 30’ar dakika orta seviyede fiziksel aktivitede bulunmamak olarak tanımlanabilir. Yetersiz fiziksel aktivitede bulunan ve hareketsiz bir yaşam süren kişilerin vücutlarındaki enerji dengesini sağlamaları ve kilo miktarını kontrol etmeleri oldukça güç bir durumdur. Bunun aksine, birçok bilimsel araştırma neticesinde yeterli miktarda fiziksel aktivitede bulunan kişilerde genel olarak kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinin azaldığı ortaya koymuştur.
Yorumlar