California Üniversitesi (Berkeley) ile İngiltere’deki Durham Üniversitesi araştırmacılarınca yürütülen yeni bir çalışma, gözbebeği biçimlerine göre hayvanların av mı, avcı mı olduklarını ortaya koyuyor. Berkeley’den optometri profesörü Martin Banks yönetiminde 214 kara hayvanının gözbebeklerinin incelendiği çalışmanın bulgularına göre, hayvanların ekolojik sistemdeki konumları, gözbebeklerinin biçimlerini büyük ölçüde belirliyor.
Dikey yarık biçimindeki gözbebeklerine sahip hayvanlar genellikle hem gece hem de gündüz saatlerinde avlanan “pusu avcıları”. Araştırmacılar, gözleri önde bulunan 65 pusu avcısından 44’ünün dikey yarıklı gözbebeklerine, yalnızca 19’unun yuvarlak gözbebeklerine sahip olduklarını belirlemişler. Dikey yarık biçimli gözbebeklerine sahip pusu avcılarının büyük çoğunluğu, görece küçük beden ölçülerine sahip olanlar. Bunların yüzde 82’sinin omuz yükseklikleri 42 cm’nin altında.
Yuvarlak gözbebekleri, genelde avını kovalayarak yakalayan etçil hayvanların işareti. Bunlar daha iri hayvanlar. Bunlardan ancak yüzde 17’si 42 cm’den daha kısa. Yuvarlak gözbebekleri, genelde avını kovalayarak yakalayan etçil hayvanların işareti.
Yatay yarıklı ya da dikdörtgen biçimli gözbebekleri ve kafatasının iki yanında yer alan gözler, otçul av hayvanlarında bulunuyor.
Özel kaslarca kontrol edilen dikey yarık biçimli gözbebeklerinin avantajı, geceleri genişleyip gözün ışığa duyarlı retina tabakasına daha fazla ışık düşmesini sağlayarak görüş yeteneğini artırması, gündüzleri de daralarak gözlerin kamaşmasını önlemesi. Çalışmada, dikey yarık gözbebeklerinin alanlarının kedilerde 135, gekolardaysa (tavanlarda gezinebilen bir tür kertenkele) 300 kat genişleyebildiği belirlenmiş. Buna karşılık insanlarda gözbebeklerinin alanları yalnızca 15 kat genişleyebiliyor. Dikey yarık biçimli gözbebeğinin bir başka özelliği de geniş bir alan derinliği (net olarak görülebilen alanın uzunluğu) sağlaması ve yerdeki dikey cisimleri daha net, yatay konturlarıysa bulanık gösterip hayvanın ortamı üç boyutlu olarak algılamasına ve avıyla arasındaki mesafeyi doğru hesaplamasına yardımcı olması.
Yatay yarıklı ya da dikdörtgen biçimli gözbebekleri ve kafatasının iki yanında yer alan gözler, otçul av hayvanlarında bulunuyor. Bu grupta bulunan 42 türden 36’sı, yatay olarak uzamış gözbebeklerine sahip.
Bu gözbebeği biçiminin avantajı, avcıların saldıracağı yatay yönlerden daha fazla ışık toplayarak geniş bir retina alanının aydınlanmasına izin vermesi. Gözbebeklerinin üzerinde tarak biçimli yapılarsa, tehlikenin daha az olduğu gökyüzünden gelen kamaştırıcı ışığı perdeleyerek tehlike bölgelerinin daha iyi taranmasını sağlaması. Karada yaşayan otçul 27 av hayvanından 26’sının gözlerinin yanallık açısı, 87 derecenin üzerinde. Bir başka deyişle, bu hayvanların gözleri, başlarının önünde değil, iki yanında konumlu. Bu konum, önde konumlu gözlere kıyasla çok daha geniş bir alanın görülmesini sağlıyor. Ayrıca, yatay uzamlı gözbebekleri, hayvanın önündeki ve arkasındaki yatay yükseltilerin görüntü kalitesini yükselttiğinden, gözlerin yanlarda olmasına karşın hayvanın avcısından kaçmak için öne doğru hızla koşabilmesine de olanak sağlıyor.
Yatay uzamlı gözbebekli hayvanlardan atlar, geyikler ve koyunların evrimleştirdikleri ilginç bir beceri de başlarını otlamak için eğdiklerinde gözbebeklerinin yere paralel konumlarını koruyacak biçimde döndürebilmeleri. Aksi halde başlarını eğdiklerinde, yatay uzamlı gözbebekleri, neredeyse dikey konuma gelerek, hayvanlar için fazla tehlike taşımayan gökyüzünden ışık alır hale gelecekti. “Cyclovergence” denen bu beceri sayesinde av hayvanları, otlarken yerde önden, yanlardan ve arkadan gelebilecek avcıları kollayabiliyorlar.
Yorumlar