Ana SayfaCennet Vatan

Türkiyedeki Büyüleyici 17 Kalyon

 Ihlara Vadisi - AksarayDünyanın en önemli ve görkemli kanyonlarından biri olan Ihlara Vadisi, Aksaray’ın Güzelyurt ilçesi sınırlarında bulunuyor

K İle Başlayan İllerin En Meşhurları
Altınbeşik Mağarası
Nemrut Dağı Nemrut Gölü

 

Ihlara Vadisi – Aksaray

Dünyanın en önemli ve görkemli kanyonlarından biri olan Ihlara Vadisi, Aksaray’ın Güzelyurt ilçesi sınırlarında bulunuyor. Kanyonun derinliği 150 metreye, genişliği 200 metreye, uzunluğu ise 18 kilometreye ulaşıyor. Ihlara Vadisi’nin bu kadar büyüleyici ve önemli olmasının temel sebeplerinden biri, tarihçesinin binlerce yıl önceye dayanması. Bu doğa harikası, Hasandağı volkanının püskürmesiyle çöküntü oluşturduğu alanlardan geçen Melendiz Çayı sayesinde meydana gelmiş. Vadi boyunca onlarca menderes çizerek ilerleyen çay, yamaçlarda son derece zengin bir bitki örtüsünün oluşmasını sağlamış. Vadi tabanı doğal bir mikroklima alanı olduğu için, burada çok sayıda bitki yetişebiliyor. Geçmişte oldukça önemli bir uygarlık ve kültür merkezi olan Ihlara Vadisi, aynı zamanda içinde binlerce yıl öncesinden kalan freskli kiliseleri ve mağaraları da barındırıyor. Bu sayede hem doğa tutkunları hem de tarih meraklıları için müthiş bir keşif rotası oluşturuyor.

Horma Kanyonu – Kastamonu

Bölge sakinleri tarafından “Su Çıkaran Kayası” ismiyle de anılan Horma Kanyonu, Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde. Zarı Çayı’nın buradaki kayaları aşındırması sonucunda oluşan bu yeryüzü cenneti, geçmişte insanlar tarafından su kanalı olarak kullanılmış derin çukurlara da ev sahipliği yapıyor. Kanyonda üç kilometre uzunluğunda ve ahşaptan yapılmış bir yürüyüş yolu mevcut. Bu sayede trekking yapmak için de son derece uygun ve keyifli bir ortam oluşturuyor. Doğa fotoğrafçıları da birbirinden büyüleyici kareler yakalamak için soluğu sık sık Horma Kanyonu’nda alıyor.

Valla Kanyonu – Kastamonu

Dünyanın en derin ikinci kanyonu olma unvanını taşıyan Valla Kanyonu, ev sahipliği yaptığı uçurum kayalıkları sayesinde son derece görkemli ve ürkütücü bir görünüme sahip. Pınarbaşı ilçesine 26 kilometre uzaklıktaki Muratbaşı Köyü’ne son derece yakın bir konumda, Devrekani Çayı ile Kanlıçay’ın kesiştiği noktada bulunuyor. Kanyonun derinliği yer yer 1200 metreyi bulduğu için buradan geçmek yalnızca profesyonellerin yapabileceği bir iş. Zaten kaya tırmanışı tecrübesi bulunmayan ve gerekli ekipmanlara sahip olmayan kişiler kanyondan geçiş yapamıyor. Ancak ziyaretçiler, giriş ve çıkış bölümlerinde yer alan Muratbaşı Burgu Seyir Terası ve Kerte Seyir Terası’ndan kanyonun nefes kesen manzarasını dilediği kadar izleyebiliyor.

Çatak Kanyonu – Kastamonu

Kastamonu’nun en önemli ekoturizm merkezlerinden biri olan ve Azdavay ilçesinde bulunan Çatak Kanyonu’nun girişi, Çatak Köprüsü’nün yaklaşık iki kilometre aşağısında başlıyor. Buradan ilerleyerek Nalbantoğlu Köyü’nde bir kesintiye uğruyor ve daha sonra İnönü’ye dek kesintisiz şekilde devam ediyor. Kanyondaki 900 metre yüksekliğe ulaşan gözetleme kulesi, müthiş manzarayı seyretmek için tercih edebileceğiniz en ideal nokta. Cam terasa sahip olan bu kulenin önünde, özellikle havanın güzel olduğu bahar ve yaz günlerinde kuyruklar olabiliyor.


Ersizlerdere Kanyonu – Kastamonu

İsmini yanı başında bulunduğu köyden alan Ersizlerdere Kanyonu, 2020 yılından beri tabiat parkı statüsüne sahip. İstiklal Yolu’nun bir durağı da burası olduğu için, özellikle son yıllarda trekking tutkunları Ersizlerdere Kanyonu’nu sık sık ziyaret ediyor. Toplam uzunluğu iki kilometre olan kanyon, il merkezine yaklaşık 64 kilometre uzaklıkta. Kanyona adını veren Ersizlerdere Köyü’nün ismi ise köyün erkeklerinin tümünün Kurtuluş Savaşı sırasında şehit olmasından geliyor.
Cehennem Deresi Kanyonu – Artvin

Tipik bir kanyon vadi olan Cehennem Deresi Kanyonu, dünyanın en büyük kanyonları arasında. Artvin’in Ardanuç ilçesi sınırlarında bulunuyor ve ilçe merkezinin kuzeybatısında kalıyor. Uzunluğu 500 metreyi, derinliği 6 metreyi, genişliği de 70 metreyi bulan bu doğa harikasının hem manzarası hem de bitki örtüsü tek kelimeyle müthiş. Ancak kanyonun yapısı gereği, buraya ulaşım sağlamak hem güç hem de tehlikeli. Kanyona giden yoldaki dar patika bazen o kadar daralıyor ki tek bir kişinin bile sığması zor hale geliyor. Üstelik, söz konusu patikadan geçerken burada yaşayan yabani hayvanlardan korunmak için bir sopa, düdük ya da zille sürekli ses çıkarmak gerekiyor.

Şahinderesi Kanyonu – Balıkesir

Dünyanın en çok oksijen üreten bölgesi, İsviçre Alpleri. Peki, İsviçre Alpleri’nden sonra gelen ikinci bölgenin hemen yanı başımızda, Balıkesir’in Edremit ilçesindeki Altınoluk Mahallesi’nde bulunduğunu biliyor muydunuz? Burada bulunan Şahinderesi Kanyonu, Kaz Dağları’nın tertemiz havasını tüm bölgeye dağıtırken, bir yandan da denizden gelen iyotlu havayı baca gibi çekerek dağlara çıkarıyor. Bu sayede, şehrin gürültüsünden ve kirli havasından bunalan kişiler de soluğu hemen bu oksijen cennetinde alıyor. Aslında Şahindere Kanyonu’nun toplam uzunluğu 27 kilometre ama ziyaretçiler yalnızca 600 metrelik bir parkurda gezinti yapabiliyor. Ancak söz konusu parkur da nefes kesici manzaralara şahit olmak ve müthiş fotoğraf kareleri yakalamak için oldukça yeterli.

Ulubey Kanyonu – Uşak

Arizona’daki Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonu olma unvanını taşıyan Ulubey Kanyonu, 77 kilometrelik uzunluğuyla ülkemizin en görkemli ve etkileyici destinasyonlarından biri. İsmini içinde bulunduğu ilçeden alan bu doğa harikası Ulubey ve Banaz çaylarından besleniyor ve vadi içinde envai çeşit bitki yetişiyor. Daha da ilginci, Büyük Menderes grabeninin çökmesi sonucunda meydana gelen bu görkemli kanyonun varlığı birkaç yıl öncesine kadar kimse tarafından bilinmiyormuş. 2015 yılında ziyaretçilerin hizmetine açılan cam teras, Ulubey Kanyonu’nu çok daha etkileyici ve cazip bir destinasyon haline getirmiş. Kanyon sınırları içinde Pepouza Antik Kenti de bulunduğundan, burası hem doğa hem de tarih tutkunları için gerçek bir cazibe merkezi. Üstelik, kanyonu besleyen Banaz Çayı’nda balon turu ve sal sporları gibi aktiviteler de yapılabiliyor.

Saklıkent Kanyonu – Muğla

Muğla’nın Seydikemer ilçesinde, hatta tam olarak Antalya sınırında konumlanan Saklıkent Kanyonu, binlerce yıl önce meydana gelen jeolojik çatlamalar sonucunda oluşmuş. Yüksekliği 200-600 metre arasında değişiklik gösteriyor ve toplam uzunluğu 18 kilometreye ulaşıyor. Kanyonun en önemli özelliklerinden biri, kaya aralıklarının bazı yerlerde iki metreye kadar daralması. Bu sayede gökyüzünü görmeniz bir hayli zorlaşıyor ve kanyon güneş ışınlarıyla aranızda bir kalkan oluşturuyor. Tahmin edersiniz ki, özellikle bunaltıcı sıcakların hakim olduğu günlerde, Banaz Çayı’nın buz gibi sularına da ev sahipliği yapan bu kanyon ziyaretçiler tarafından çok yoğun ilgi görüyor.

Köprülü Kanyon – Antalya

Manavgat’ın Bozyaka Mahallesi’nde yer alan Köprülü Kanyon, 14 kilometre uzunluğuyla ülkemizin en uzun kanyonlarından biri. Yıllar içinde Köprüçay’ın Bolasan Köyü ve Beşkonak arasındaki bölgeyi aşındırması sonucunda meydana gelen bu doğa harikasının duvar yüksekliği bazı yerlerde 100 metreye ulaşıyor. 1979 yılından beri milli park statüsüne de sahip olan Köprülü Kanyon, tarihçesi M.Ö. 5. yüzyıla uzanan Selge Antik Kenti’ne de ev sahipliği yapıyor. Hatta Akdeniz’in en büyük doğal servi ormanı da milli park sınırları içinde. Köprüçay’ın debisi yılın her döneminde çok yüksek olduğu için, burada rafting gibi su sporları da yapılabiliyor.
Kapuz Kanyonu – Antalya

Henüz çok fazla kişi tarafından keşfedilmemiş olan, ancak içinde müthiş doğal güzellikler barındıran Kapuz Kanyonu, Konyaaltı’nın Aşağıkaraman Mahallesi sınırları içinde bulunuyor. Aslında bu kanyona ulaşım sağlamak son derece kolay. Ne var ki, sağanak yağmurlar başladığında kanyona giden parkuru geçmek de oldukça zorlaşıyor. Eğer güneşli bahar ya da yaz günlerini tercih ederseniz Kapuz Kanyonu’nda harika vakit geçireceğinizden şüpheniz olmasın. Çünkü içindeki küçük şelaleleri, zengin bitki örtüsü ve yemyeşil doğası sayesinde bu kanyon; ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Kanyonun son 400 metrelik bölümünün genişliği daha fazla olduğu için, bu bölümün rafting ve trekking gibi spor aktiviteleri için değerlendirilmesi planlanıyor.

 Arapapıştı Kanyonu – Aydın

Son derece ilginç bir isme sahip olan Arapapıştı Kanyonu, uzunluğu 6 kilometreyi, yüksekliği de 380 metreyi bulan bir yeryüzü cenneti. Bu ilginç ismin tarihçesi, M.S. 7. yüzyıla dek uzanıyor. Rivayete göre, Bizans imparatoru Heraklius’un hükümdarlığı sırasında doğudan akın akın gelen Arap orduları bu kanyondan geçmeye çalışmış. Ancak kanyon öyle derinmiş ki, hem geçememişler hem de şaşırıp kalmışlar. Rivayet doğru mudur, değil midir bilinmez; ancak bu söylenti nedeniyle kanyonun ismi de Arapapıştı olarak kalmış. Antik dönemlerden beri insanlar için korunaklı ve gizli bir yerleşim yeri görevi görmüş olan Arapapıştı Kanyonu, Bozdoğan’ın Kemer Mahallesi’nde bulunuyor. 2500 yıl öncesinden beri varlığını koruyan bir kaya mezarını da içinde bulunduran kanyonda piknik, tekne turu ve doğa yürüyüşü gibi aktiviteler yapılabiliyor.

 Saklıkapı Kanyonu – Elazığ

Sığdın Çayı sayesinde hayat bulan ve hem karstik oluşumları hem de yüzey şekilleri ile ziyaretçilerini büyüleyen Saklıkapı Kanyonu, yaklaşık 3 kilometre uzunluğunda. Baskil ilçesindeki Akuşağı Köyü’nde konumlanıyor ve yüksekliği bazı noktalarda 150 metreyi buluyor. Bir ucu Fırat Nehri’ne açılan kanyona hem nehirden tekne turlarıyla hem de kara yoluyla ulaşım sağlamak mümkün. Konumu ve yapısı gereği, doğa yürüyüşü ve macera sevdalılarına birbirinden ilgi çekici parkurlar sunuyor. İşin ilginç yanı, Saklıkapı Kanyonu’nun yalnızca birkaç yıl önce, 2019’da keşfedilmiş olması. Bölge sakinlerinden biri olan Fethi Ak Karakaya Baraj Gölü yakınlarında mantar toplamaya gittiğinde, bu doğa harikasını tesadüfen keşfetmiş. Elazığ Valiliği, bu tarihten beri Saklıkapı Kanyonu’nu ülkemizin ekoturizmine kazandırma çalışmalarını sürdürüyor.

Lamas Kanyonu – Mersin

Lamas Çayı’ndan beslenen ve ismini de bu çaydan alan Lamas Kanyonu, doğa yürüyüşüne çıkmak için ziyaret edebileceğiniz en özel destinasyonlardan biri. Erdemli ilçesindeki Limonlu beldesinde bulunuyor. Yaz aylarında yüzmek için de elverişli bir ortam oluşturan kanyonda, geçmişte Korykos şehrine su taşıyan oyma kanallar da yer alıyor. Üstelik, bu kanyona ulaşmak da içinde gezintiye çıkmak da çok kolay. İçinde barındırdığı konforlu parkurlar sayesinde, Lamas Kanyonu piknik, trekking, kaya tırmanışı, balıkçılık ve kamp gibi çok sayıda aktivite için ideal bir atmosfer sunuyor.

 İncesu Kanyonu – Çorum

12,5 kilometrelik bir uzunluğa sahip olan İncesu Kanyonu, ismini de Çorum’un Ortaköy ilçesindeki küçük ve sevimli köyden alıyor. Derinliği 40-60 metre arasında değişen kanyon oldukça dik yamaçlara ev sahipliği yaptığından, burası kaya tırmanışı için de oldukça elverişli bir alan. Kanyonun içinde bulunan ormanlık alanlar da doğa yürüyüşü yapmak isteyenler tarafından sık sık ziyaret ediliyor. Dahası, İncesu Kanyonu’nun köklü bir tarihi mirası içinde barındırdığını söylemek de mümkün. Kanyonun içinde Türkiye’nin en büyük Kibele kabartmalarından biri ve M.Ö. 2. yüzyıldan kalan su sarnıçları, mağaralar ve merdivenler yer alıyor.

 Yazılı Kanyon – Isparta

Isparta’nın Sütçüler ilçesindeki Çandır Köyü’nde bulunan Yazılı Kanyon da tabiat parkı statüsüne kavuşmuş bir yeryüzü cenneti. 1989 yılında tabiat parkı ilan edilmiş olan bu kanyon, içinde Bizans döneminden kalan ibadet yerleri, yazıtlar ve sunak alanlarını barındırıyor. Kamp, piknik ve doğa yürüyüşü gibi aktivitelerin yapılabildiği kanyonun derinliği 100-500 metre arasında değişiklik gösteriyor. Üstelik, tabiat parkının içindeki yazıtlar, Aziz Paul’un Perge’den Pisidia Antiokheia’ya yaptığı seyahat sırasında buradan geçtiğini işaret ediyor.

Karanlık Kanyon – Erzincan
Fırat’ın Efsanesi” olarak da anılan Karanlık Kanyon, yalnızca ülkemizin değil, dünyanın en etkileyici ve görkemli kanyonlarından biri. Karasu Nehri’nin parçaladığı boğaz vadiler sayesinde oluşan ve Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde konumlanan bu büyüleyici oluşum, yapısı gereği kendi kapalı ekosistemine sahip. 35 kilometre uzunluğundaki kanyonun içinde, 7 kilometrelik bir Taş Yol da bulunuyor. Burası, kanyonun jeolojik yapısı ve sert kayaların yıllar içinde oyulması sonucunda meydana gelmiş. İçinde 400-500 metre yüksekliğe sahip çok sayıda tünel olduğundan, Taş Yol dünyanın en tehlikeli yollarından biri olarak kabul ediliyor. Tekne turu, kaya tırmanışı ve kanyoning gibi spor aktiviteleri için ideal bir ortam oluşturan Karanlık Kanyon, 2021 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde de tescilli.

Yorumlar

Wordpress: 0
    Disqus: 0